SILA-İ RAHİM
Canibim.Com

SILA-İ RAHİM - Canibim.Com

Akrabalık haklarını gözetme: Sıla-i rahim

 

Seninle bağlarını koparan kimse ile sen ilişkilerini sürdür, sana vermeyene sen ver ve sana haksızlık edeni sen bağışla. Eğer bunu yaparsan, Allah katında, bu, senin için destek olur

 

İshak b. Ammar rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam)'dan bana şu rivayet ulaştı:

"Bir adam Nebi (sallallahu aleyhi ve alihi)'nin yanına geldi ve dedi ki: "Benim ailem, benden yüz çevirdi, bana saldırmaktadırlar ve bana sövüp sayıyorlar. Onları terk edeyim mi?"

 

Resulullah şöyle buyurdu: "O zaman Allah da, sizin hepinizi terk eder."

Dedi ki: "Peki, ne yapayım?"

Buyurdu ki: "Seninle bağlarını koparan kimse ile sen ilişkilerini sürdür, sana vermeyene sen ver ve sana haksızlık edeni sen bağışla. Eğer bunu yaparsan, Allah katında, bu, senin için destek olur."


 

Ebu Hamza rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) şöyle buyurdu:

"Akrabalık bağlarını gözetmek insanın ahlakını güzelleştirir, eli açık, cömert yapar, nefsi arındırır ve eceli geciktirir."

 

Ebu Bâsir, rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam)'ın şöyle dediğini duydum:

"Akrabalık bağı Allah'ın Arş'ına asılıdır ve şöyle der: Allah'ım beni gözeteni Sen de gözet. Beni koparanla Sen de bağlarını kopar.



Bu, Muhammed (sallallahu aleyhi ve alihi)'nin Ehl-i Beyt'idir. Ki, Allah Azze ve Celle bir ayette buna şöyle işaret etmiştir: Onlar, Allah'ın gözetilmesini emrettiği şeyleri gözeten kimselerdir. Rahim'den maksat her akrabadır." 



Yunus b. Ammar rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki:

"Kıyamet günü ilk konuşan organ akrabalık bağıdır. Şöyle der: Ya Rabbi! Dünyada iken beni gözeteni, Sen de, Seninle onun aranızdaki münasebetler hususunda bugün gözet. Dünyada iken beni kesip atanı, Sen de, bugün aranızdaki hususlarda onunla ilişkilerini koparıp at." 



es-Sekunî rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki:

"Resulullah (sallallahu aleyhi ve alihi) şöyle buyurmuştur: Kimi, ecelinin gecikmesi ve rızkının çoğalması sevindiriyorsa, sıla-i rahimde bulunsun."



Yahya rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki:

"Emir'ül-mü'minin (Ali b. Ebu Tâlib Aleyhisselam) şöyle buyurmuştur: Bir kimse mal ve evlat sahibi de olsa, aşiretinden, onların sevgisinden, saygısından, elleriyle ve dilleriyle kendilerini savunmalarından yüz çevirmesin.



Zira aşireti, onun arkasında duran insanlardan oluşan en güçlü duvardırlar.

İnsanlar içinde ona en şefkatli davrananlar onlardır. Başına bir musibet gelir veya bir zorlukla karşılaşırsa, onun perişanlığını gidermeye ilk önce onlar koşarlar. Kim elini aşiretine vermekten kaçınırsa, onları sadece bir elden yoksun bırakmış olur ama o, birçok elden yoksun kalır.



Kim etrafına kaşı yumuşak davranırsa, arkadaşı onun kendisini sevdiğini bilir. Kim ma'ruf uğruna harcamada bulunursa, Allah, yaptığı infakın karşılığını dünyada verdiği gibi, ahirette de katlayarak ödüllendirir. Kişinin insanlar arasında doğrulukla anılması, yediği ve miras bıraktığı maldan daha hayırlıdır.



İçinizden biri malı çok olduğu için kibirlenmesin, kendini büyük görmesin ve aşiretinden yüz çevirmesin. İçinizden biri, kardeşinde bir erdem göremiyorsa ve dünya malına sahip değildir diye uzun sürecek şekilde onu terk etmesin ve ondan uzaklaşmasın.



İçinizden biri, ihtiyaç sahibi olan bir akrabasına vermediği zaman kendisine bir faydası olmayacak ve verdiği zaman da kendisine zarar vermeyecek bir şeyi vermekten kaçınmasın." 



Abdullah b. Sinan rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) buyurmuştur ki:

"Resulûllah (sallallahu aleyhi ve alihi) şöyle buyurmuştur: Bir kavmin günahkâr olup, iyi olmadıkları halde, akrabalık bağlarını gözettikleri için malları artıyor ve ömürleri uzuyorsa, bir de iyi olduklarında durum nasıl olur?"



Ebu Bâsir rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki:

"Emirü'l-mü'minin (Ali b. Ebu Tâlib Aleyhisselam) şöyle demiştir: Bir selam vermek şeklinde dahi olsa akrabalarınızla ilişkilerinizi sürdürün. Allah Tebâreke ve Teâlâ şöyle buyuruyor: "Adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık (bağlarını kırmak)'tan sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir." 

  

Safvan el-Cemmal rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) ile Abdullah b. Hasan arasında bir konuşma oldu. Bu konuşma gitgide gürültülü bir hal aldı. İnsanlar başlarında toplanmaya başladılar. Akşam olduktan sonra birbirlerinden ayrıldılar. Sabahleyin ben, bir iş için dışarı çıktım. Birden Ebu Abdullah (Aleyhisselam)'ı, Abdullah b. Hasan'ın kapısında gördüm.



Şöyle diyordu: "Ey Cariye! Ebu Muhammed'e söyle dışarı çıksın."

Çıktığı zaman şöyle dedi: "Ey Ebu Abudullah! Sabahın köründe acelen ne?"

Dedi ki: "Ben dün akşam Allah Azze ve Celle'nin Kitabında bir ayet okudum, gözümü uyku tutmadı."

Dedi ki: "Bu hangi ayettir?"

Buyurdu ki: "Şu ayettir: Onlar Allah'ın gözetilmesini emrettiği şeyleri gözeten, Rablerinden sakınan ve kötü hesaptan korkan kimselerdir." 



Abdullah b. Hasan, "Doğru söyledin. Sanki bu ayet bugüne kadar hiç okumamıştım" dedi. İkisi kucaklaşıp ağlamaya başladılar. 



Abdullah b. Sinan rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam)'a dedim ki:

"Bir amcamoğlu var. Ben onunla ilişkilerimi sürdürüyorum ama o, benimle ilişkisini kesiyor. Ben ilişkileri sürdürdükçe o, kesiyor. Artık ben de onunla ilişkilerimi kesmek istiyorum. İlişkilerimi kesmeme izin verir misin?"



Buyurdu ki: "Sen, onunla bağlarını gözetip o keserken, Allah Azze ve Celle her ikinizle de ilişkisini sürdürüyordu. Eğer ilişkini kesersen, o da seninle ilişkisini keserse, Allah da sizinle ilişkisini keser." 



Davud b. Ferkad rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) bana dedi ki:

"Ben akrabalarıma karşı mütevazı olmayı, aileme elimi uzâtmayı ve onlar bana muhtaç olmadan önce onlarla akrabalık bağlarını sürdürmeyi severim." 



Cehm b. Humeyd rivayet eder: "Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam)'a dedim ki: "Bazı akrabalarım var, benim dinimden değildirler. Onların benim üzerimde hakları var mıdır?"

"Evet" dedi. "Akrabalığın hakkını hiçbir şey kesemez. Seninle aynı dinden olsalardı, o zaman senin üzerinde iki hakları olurdu: Akrabalık hakkı ve Müslümanlık hakkı." 



İshak b. Ammar rivayet eder: Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam)'ın şöyle dediğini duydum:

"Akrabalık bağlarını gözetmek ve iyilik etmek, insanın hesabını kolaylaştırır, insanı günahlardan korurlar. Öyleyse akrabalık bağlarınızı gözetin ve kardeşlerinize iyilik edin, güzel bir selam vermek veya verilen selamı almak şeklinde de olsa

 

NOT:Haydar Başın kitabından"

Tüm GÜNCEL MESELELER