MİRACIN HAKİKATI
Canibim.Com

MİRACIN HAKİKATI - Canibim.Com

NAMAZDA MİRAC NASIL VE NEREDE YAPILIR ?




                                                                   MİRAC

 

 

Peygamber (sav) Mirac gecesi giderken birinci gökte Adem (as) “ı, ikinci gökte İsa (as) mı ve Yahya (as) , üçüncü gökte Yusuf (as) ı, dördüncü gökte İdris (as) ı, beşinci gökte Harun (as) mı, altıncı gökte Musa (as) ı, yedinci gökte İbrahim (as) ı,görmüştü.

 

Abbas oğlu Abdullah (R.anh) der ki:

Sitretül Münteha= son derler.(Yerden her gök yüzüne çıkan şey,Sidretül Münteha da son bulur. Ve her yukarıdan aşağıya inen şey de onda tamam son bulur.Onun için ona Münteha demişlerdir.)

 

Peygamber (sav) buyurdu ki:

Sitretül Müntehaya vardığım zaman bana üç şey verildi: Biri beş vakit namaz,ikincisi Bakara suresinin sonu ve üçüncü olarak da ümmetimin BÜYÜK günahrı affedildi. Ondan sonra CENNETE vardım.Cebrail (as) : - Ya Resulallah, Hak Celle ve Ala Hz.leri Zatını taktis eder:

 

“SUBBUHÜN KUDDUSÜN RABBUNA VE RABBÜL MELAİKETİ VERRUHİ SEBEKAT RAHMETİ ALA GADABİ”

 

(Allah tesbihe ve takdise layıktır.Kudsidir.Biz ve bütün meleklere ve ruhlara Allah’ın rahmeti ve gazabı azimdir.)

 

Peygamberimiz (sav) göklere ve Sidretül Müntehaya ve Cennete geçtiği zaman Cebrail (as) dedi ki:

Ya Resullallah ben bu mevkiden yukarı çıkmam.Eğer yukarı çıkarsam ARŞ’ın nurundan yanarım.Çünkü bundan ileri geçmeğe Senden gayrısına yol yoktur.

Cebrail (as) :Rabbine selam ver diye işarette bulundu.Peygamber (sav)

 

“ETTEHİYYATÜ LİLLAHÜ VESELAVATÜ VETTAYYİBAT” dedi

 

(Bütün tazimler,dualar ve iyilikler Allah içindir.)

 

O zaman Hak Celle ve Ala hz’leri de şöyle buyurdu:

 

“ESSELAMÜ ALEYKE EYYÜHEN NEBİYYİ VE RAHMETULLAHÜ VE 

BERAKATÜHÜ”

 

(Ey Nebi, selam sana .Allah’ın rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun.)

 

Peygamber (sav) selamından ümmetinin sevinç duyması için dedi ki:

 

“ESSELAMU ALEYNA VE ALA İBADİLLAHİSSALİHİN.”

 

(Allahın selamı bizim üzerimize ve Salih kulların üzerine olsun.)

 

Bundan sonra Cebrail (as) ve bütün melekler:

 

“EŞHEDÜ EN LA İLAHE İLLALLAH VE EŞHEDÜ ENNE MUHAMMEDEN ABDUHU VE RESULUHU.”

 

(Şahadet ederim ki Allah’tan başka Allah yoktur ve yine şehadet ederim ki Muhammed Allah’ın kulu ve Resulüdür.)

 

 

NOT: PEKİ CEBRAİL VE BÜTÜN MELEKLER (MAĞBUD İLE ABİDİN BU KONUŞMALARINI MİLYONLARCA YIL AŞAĞIDA OLDUKLARI HALDE NASIL DUYDULARDA KELİMEYİ ŞAHADET GETİRDİLER….?


"KIL NAMAZI ET DUAYI OL SAADET TACIDIR

SEN NAMAZI ÖYLE BİL Kİ MÜMİNİN MİRACIDIR."


MÜMİN MİRACINI ETTEHIYATI'YI OKURKEN YAPAR TABİ Kİ EHLİ HAL OLAN MÜMİN BURDA UYANIK OLMALIDİR.

 

 



 

 

 İbni Mesut (r.a) dedi ki:

-Ondan sonra refref geldi.Peygamber (sav) o Refrefe bindi.Hak Teala hz. Ne yakın oldu.Nitekim Hak Teala hz.leri buyurur:

 

SÜMME DENA FETEDELLA FEKANE  KAABE KAVSEYNİ EV EDNA” (Necim:8-9)

 

(Sonra”Cebrail” Hz..Peygambere yaklaş ve sarktı. Aralarında iki yay aralığı kadar yahut daha az “mesafe” oldu.)

 

(Yani, Kabe Kavseyn’den murat,iki kavis arası miktarı Hakka yakın oldu, demektir. Kabe, deyimi ile “bu kadar” demek istenmiştir.)

 

Uyun-ı Tefasir’de müfessirler der ki:

-“Kabe Kavseyn ev edna” da dört türlü Kavil vardır. Biri budur ki: Katade ve Hasan (r.a)’lar: “İki kavis kadar Hakka yakın vardı demektir.” Dediler.

 

İkincisini Mücahit (r.a) söylemiş ve şöyle demiştir:

“-Kirişin yaya yakın olduğu kadar Peygamber (sav) Hakteala’ya yakın oldu,demektir.”

 

ÖNEMLİ BİR NOT : Bizim iş bilmez hocalar,vaizler hala cami kürsilerinde Peygambere ilk vahi geldiğinde Peygamberin cabraili görünce tirtir titre diğini korkup eve geldiğinde Hz. Haticeye üzerimi örtün dediğini anlatıp durdular.Allah (cc) ile perdesiz bir yay kadar yakın görüşen Peygamber Sitretül mültehayı geçersem yanarım diyen Cebrailden hiç korkarmı ?,hiç titrermi?)

 

Peygamber (sav) Arş’a varınca ayağındaki nalını çıkarmak istedi.Bir ses işitti.Bu ses:

-Nalınını çıkarma ! Ta ki Arş ve Kürsi senin nalınının altında şeref bulsunlar! Dedi.

 

Hz. Muhammedde : - Yarabbi kardeşim Musa (as) nalınını çıkar dedin! Dedin dedi. Hak Teala hz.leri: - Ey Kasımın babası,Ey Muhammed sen benim katımda Musa gibi değilsin.Musa benim KELİM’imdir. Sen ise benim gerçekten HABİBİM’sin dedi.

 

Nakledilmiştir ki; Muhammed göklere çıkınca Levh: - Muhammed benimdir dedi.

-Kalem:- Muhammed benimdir dedi.

-Kürsi: - Muhammed benimdir dedi.

-Cennet: - Muhammed benimdir dedi.

-Hak Celle ve Ala Hazretleri: - Ya Muhammed ! Levh’i , Kalem’i , Arş’i , Kürsi’yi ve Cennet sana bağışladım ! dedi.

 

Resulü Ekrem Hz.leri: - Ya Rabbi ! Bunları istemiyorum ben ! Sen’den yalnız ümmetimi isterim ! dedi.

 

Zühretür Riyazda der ki: - Peygamber (sav) Mirac gecesinde  beş türlü nesneye bindi.Ondan sonra Hak Tealanın huzuruna vardı.Önce Buraka bindi.İkinci Miraca, yani merdivene bindi.Üçüncü bindiği şey,birinci gökten yedinci gök’e kadar meleklerin kanadı idi.Dördüncü binek yedinci gökten Sidretül Münteha’ya varıncaya kadar Cebrail (as) ‘ın kanadıydı.Beşinci binek Altından bir döşek geldi,bunun adı Refref’ti.Nitekim Hak Teala Hz.şöyle buyurur:

 

“İZ YAGŞES SİDRETE MAYEGŞA”  (Necim suresi:16)

 

(O an ki Sidreyi neler bürümüştü,neler.)

 

Muhakkikler derler ki: - O gece Peygamber (sav) ruhu ile Kabe Kavseyn’e ve sırrı ile “EVEDNA” ya erişti.Yani nefsini gökte bıraktı,ruhunu Sidretül Münteha’da bıraktı. Ve kalbini Kabe Kavseyn’de bıraktı..Böylece Rabbi ile ancak sır halinde kaldı.O zaman Hak Celle ve Ala Hazretleri nefse: - Gönül nerede diye sordu ve gönüle:

-Ruh nerede dedi ve ruha:

-Sır nerede diye sordu.Ve sır’a

-Habib nerede dedi.Ve sonra:

-Ey Habib ! Mağfiretle rahmet sanadır.Ya ruh rahmet ile keramet sanadır.  Ya gönül,muhabbet sanadır.Ve ey sır,ben sanayım ! diye buyurdu.Bundan ötürü Hak Celle ve Ala Hazretleri Ayet-i Kerimede “EVEDNA” diye buyurdu.

 

Nakledilmiştir ki,Hak Teala Hazretleri:

-Ya Muhammed Bana hediye ne getirdin? Diye sordu. Peygamber (sav) :

-İki nesne getirdim.Biri taat,ibadet eksikliği,biri de cefa ve günah çokluğu dedi.Hak Celle ve Ala Hz.leri:- Taat, ibadet eksikliğini rahmetimle yarlıgadım.Cefa ve günah çokluğunu senin hürmetine ve şefaatına bağışladım dedi.

 

Nakledilmiştir ki: Ebu Bekir Sıdık (ra) der ki:

-Peygamber (sav) ‘e Hak Celle ve Ala hz.lerinin:

 

“FEEVHA İLA ABDİHİ MA EVHA”  (Necm suresi:10)

 

(O da Allah’ın kuluna vahyettiğini vahy etti)  kavli ne demektir diye sordu.

 

Peygamber (sav) : - “Hak Teala hz.leri diyor ki: “Ben onlardan yarınki ameli şimdi istemiyorum.” İkincisi:”Ben onların rızkını başkasına vermem,onlar amellerini niçin gayriye verirler.” Üçüncüsü:”Benim rızkımı yerler,benden başkasına niçin şükrederler ve bana hain olup niçin başkasına Salih olurlar.” Dördüncüsü: “Cehannemi ben kafirler için yarattım,onlar kendileri Cehenneme gitmek için çaba harcarlar” diye cevap verdi.

 

 

Hz. Cebrail tarafından Peygamberimize(asm) biri süt, biri şarap olarak iki kap içecek sunulduğu ve Peygamberimiz(asm)'in bunlardan sütü tercih ettiği ve bunun üzerine Cebrail'in "Sen fıtratı tercih ettin / seçtin." dediği belirtilmektedir. (bk. Müslim, İman, 74/259; Beğavî, Hazin, İsra, 17/1. ayetin tefsiri)

 

Sütün tercih edilmesi ile fıtrat arasındaki ilişki, İslam dininin kolay, rahat huzur veren, insanın fıtratına uygun hükümler ihtiva ettiğine işarettir. Şarap ise kötülüğün anası olduğu için, tercih edilmemiştir. (bk. Nevevî, ilgili hadisin şerhi)

 

Bu sebepledir ki miraç gecesinde süt içmek unutulan sünnetlerdendir.

Ahir zamanda unutulmuş bir sünneti uygulayana 100 şehit sevabı vardır.

“Ümmetimin fesada gittiği zamanda kim benim sünnetime sarılsa ona yüz şehit sevabı vardır.”(İbni Adiy, el-Kâmil fi’d-Duafâ, 2:739; el-Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, 1:41; Taberânî, el-Mecmeu’l-Kebîr, 1394; el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 7:282.) 

 

NOT:BÖYLE BİR PEYGAMBERE ÜMMET OLMAK BİZİM İÇİN NE BÜYÜK LUTUF ALLAHA NEKADAR HAMD ETSEK AZDIR.LAKİN SON ZAMANLARDA BAZI MÜNAFIK ZINDIKLAR HASIL OLDU ŞEFAATI İNKAR EDERLER,PEYGAMBER (SAV) EFENDİMİZİ NORMAL İNSAN GİBİ ANLATIRLAR.YAZIKLAR OLSUN O GAFİLLERE.

Tüm MAKALELER