Osmanlılar zamanında yetişen velîlerden. Zamânındaki, Kâdiriyye yolu büyüklerindendir. İsmi İsmâil olup, Rûmî nisbesiyle meşhûr olmuştur. Babası, Çoban Ali isminde bir kimsedir. Kastamonu’nun Tosya ilçesine bağlı Bansa köyünde dünyâya geldi. Doğum târihi bilinmemektedir. 1631 (H.1041) senesinde İstanbul’da vefât etti.
İlk tahsilini Tosya’da gören İsmâil Rûmî, aklî ve naklî ilimleri öğrendi. Tasavvuf yoluna yönelip Halvetiyye yolu mensublarından Şeyh Ahmed Efendiden feyz aldı. Bu yolda ilerledikten sonra Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin mânevî dâveti üzerine Bağdat’a gitti. O zaman Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin dergâhında şeyhlik yapan Feyzullah Efendi hazretlerinin sohbetlerinde ve hizmetinde bulundu. Tasavvuf yolunda ilerleyip evliyâlık derecesine ulaştı. Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin mânevî âlemde; “Yâ Rûmî, Rûm’a (Anadolu’ya) git, tarîkımı neşret!” emri ve işâreti üzerine, Anadolu’ya gelmek üzere Bağdat'tan ayrıldı. “Pîr-i Sânî” künyesiyle Anadolu ve Rumeli taraflarını gezerek, gittiği yerlerde insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattı. Böylece onların dünyâ ve âhirette seâdete, mutluluğa kavuşmaları için gayret etti. Tosya, Kastamonu, Edirne, Tekirdağ, Bursa, Mısır, Siroz gibi kırk yere gitti. Gittiği yerlerde Kâdiriyye yolu dergâhlarını inşâ ve ihyâ ettirdi. 1611 senesinde İstanbul’a geldi. İstanbul’da Tophane’de Boğazkesen mahallesindeki Kâdiriyye yolu dergâhını inşâ ve imar edip, bu beldede Kâdiriyye yolunun esaslarını yaydı. Pekçok kimse onun sohbetlerinin bereketiyle Allahü teâlânın rızâsına kavuştu. Sultanahmed Câmi-i Şerîfinin açılış merâsiminde Aziz Mahmûd Hüdâyî hazretleri hutbe okuduğu, Abdülehad Nûrî hazretleri vâz u nasihatte bulunduğu gibi, Şeyh İsmâil Rûmî hazretleri de Kâdiriyye yolu usûlüne göre zikir meclisini idâre etti.
Riyâzet (nefsin isteklerini yapmamak) ve mücâhede (nefsin istemediklerini yapmak) husûsunda son derece dikkatli hareket eden Şeyh İsmâil Rûmî hazretlerinden sonra da birçok velî yetişti. Şeyh İsmâil Rûmî'nin erkek evlâdı olmamıştır. Kızını, İstanbul’a gelip misâfir olan Bağdat'taki Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin dergâhının şeyhi Seyyid Feyzullah Efendinin oğlu Şerif Şeyh Halil Efendiyle evlendirdi. Şerif Şeyh Halil Efendi İstanbul’da kalarak kayınpederinin ihtiyarlığı sırasında vekili oldu. Vefâtından sonra da makâmına geçerek vazifesini devam ettirdi. Kâdiriyye yolunun İsmâiliyye kolu olarak devam eden onun yolu son devire kadar devam etti.
Şeyh İsmâil Rûmî hazretleri 1631 (H.1041) senesinde İstanbul'da vefât etti. İstanbul Tophane’deki dergâhının yanında defnedildi. Türbesinin üzeri açıktır. Sevenleri tarafından ziyâret edilip, mânevî feyz ve bereketlerinden istifâde edilmektedir.
KAYNAKLAR
1) Sefînetü’l-Evliyâ; s.110-113
2) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.25