Peygamberimiz Aleyhisselamla Müslümanların Medine Yolunu Tutmaları
Peygamberimiz Aleyhisselam ve Müslümanlar, veda tavafını yaptıktan sonra, hep birlikte Medine yolunu tuttular. [1][631]
Peygamberimiz Aleyhisselam, Culte Gadîr-i Humm mevkiinde konakladı. [2][632] Oradaki iki ağacın altlan süpürülüp temizlendi. [3][633]
Semüre ağacının üzerine bir elbise gerilerek güneşin sıcağından korunmak üzere Peygamberimiz Aleyhisselam için gölgelik yapıldı. [4][634] Peygamberimiz Aleyhisselam, orada öğle namazını kıldı. [5][635] Müslümanlara hitap etmek üzere ayağa kalktı.
Allah'a hamd ü senada bulundu. [6][636]
O gün Kıyamet gününe kadar olup bitecek şeyleri hiçbirini bırakmaksızın haber verdi. [7][637] Va'z ve nasihatta bulundu.
Sonra da:
"Ey insanlar! Bilesiniz ki, ben de ancak bir insanımdır.
Çok sürmez, Yüce Rabbimin elçisi bana gelecek ve ben de onun davetine icabet edeceğim!
Ben size iki ağır emanet bırakıyorum: Onların birincisi Yüce Allah'ın Kitabıdır ki, onun içinde hidayet ve nur vardır.
Yüce Allah'ın Kitabını tutunuz ve ona sımsıkı sarılınız!
İkincisi de Ehl-i Beytim dir, ev halkı m dır.
Ehl-i Beytim hakkında size Allah'ı hatırlatırım .
Ehl-i Beytim hakkında size Allah'ı hatırlatırım.
Ehl-i Beytim hakkında size Allah'ı hatırlatırım!" buyurdu. [8][638]
"Ey insanlar! Siz ne üzerine şehadet edersiniz?" diye sordu.
"Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına şehadet ederiz!" dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Sonra?" diye sordu.
"Muhammed Aleyhisselamın da Allah'ın kulu ve resûlü olduğuna şehadet ederiz!" dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Sizin velîniz kimdir?" diye sordu.
Müslümanlar
"Bizim velîlerimiz, Allah ve Allah'ın Resûlüdür!" dediler. [9][639]
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Ey insanlar! [10][640] Benim mü'minlere öz nefislerinden önce geldiğimi biliyorsunuz, değil mi?" diye sordu.
"Evet[11][641] yâ Rasûlallah!" dediler. [12][642]
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Benim mü'minlere öz nefislerinden önce geldiğimi biliyorsunuz, değil mi?" diye tekrar sordu.
Müslümanlar
"Evet!" dediler. [13][643]
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam Hz. Ali'nin elinden tutup:
"Ben kimin mevlâsı* isem, Ali de onun mevlâsıdır! [14][644] Allah'ım! Ona dost olana dost ol! Düşman olana düşman ol! [15][645] Ona yardım edene yardım et!" diyerek Allah'a yalvardı. [16][646]
Hz. Ömer, Hz. Ali'yle karşılaşınca:
"Ey Ebu Talib'in oğlu! Ne mutlu sana!
Sen, sabahladığında da, akşamladığında da, erkek kadın bütün mü'minlerin mevlâsısındır!" diyerek onu tebrik etti. kutladı. [17][647]